Günlük Güneşlik
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 2030
Bir tapu davasında davacı avukatı duruşmaya gelmemiş davalı yaşlı adam gelmişti.
Hâkim, duruşma tutanağını yazdırmaya başladı:
Mobbing artık dilimize yerleşmiş işyerinde zorbalık, yıldırma, bezdirme, psikolojik terör, duygusal tecavüz, psikolojik taciz anlamına gelmektedir.
Mobingçinin sağlıklı bir ruh yapısan sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Ancak doktor raporuyla hastalığını tescil ettirmeyen ama aramızda dolaşan psikolojisi bozuk çok kişi vardır. Mobbingçilerin psikolojik rahatsızlıklarına ilişkin bir kitap yazılacak kadar geniş bir konudur.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 2877
TAŞ ESPRİLERİ-3
Suda sekerek giden taşa sormuşlar. “Senin için keyifli bir seyahat mi bilemeyiz ama insanlar sana bunu neden yaparlar?” Taş cevap vermiş. “İnsanlar durgun deniz, nehir, göl gördüklerinde biraz hareket olsun diye midir, nedir hemen suda taş sektirmek akıllarına gelir. Kişi yalnızsa bunu rahatlamak, düşünmek, stres atmak için yapar. Kalabalıkta ise eğlenmek, en uzağa sektirerek yarışmak için, taşla, suyla, doğayla bütünleşip dinginleşmek için yaparlar. Ben ise asırlardır o suların sürüklemesiyle düzgün bir yüzeye sahip olmuşum. Suda sekerek suya olan özlemimi küçük küçük buselerle giderdikten sonra tam bir vuslat hali olarak suyun derinliklerine inerim.”
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 4543
TAŞ ESPRİLERİ-2
Mihenk taşı “İnsanlar gümüş ve altının saflığını benimle ölçerler. ‘ İnsan her şeyin ölçüsüdür’ diyen insanoğlu bizim ölçüdeki rolümüzü nasıl unutur?” demiş.
Elmas “Kıymetli şeylerin ölçüsüyüm diye böbürlenme, ben en kıymetli taşım ve beni sen ölçemezsin. Bizlerde mükemmelliğe yontularak ulaşıyoruz. Ama yontulmamış insanların ellerine düşünce zoruma gidiyor, camları değil onları çizmek istiyorum” demiş.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 5127
TAŞ ESPRİLERİ
Taşa “Neden taş kalpli deyiminde taş kalbi merhametsizleştiriyor?” demişler. Taş “Sana taş atana sen ekmek at” diyen insanoğluna bu deyimi yakıştıramadım. Bize karşı yapılan çok kötü bir taşlamadır bu” demiş.
** **
Çakıl taşı mezar taşına bakıp “sana baktıkta moralim bozuluyor, hep ölümü hatırlatıyorsun” demiş. Mezar taşı “Sanki sen ayakaltında ezilerek yaşamayı sen hayat mı sayıyorsun? Çakıllık yapma. Ben moral bozukluğu değil, yaşayanlara ibret veririm” demiş.
** **
Kaldırım taşı musalla taşına “Yine hangi ölüye yardım ve yataklık yapıyorsun ?” demiş. Musalla taşı Kaldırım taşına “Beni kıskanıyorsun, insanlar seni ayaklarıyla çiğniyor sonunda gelip sırtına bana yaslıyorlar” demiş.
** **
Adam şeytan taşlamak için eline taş almış. Taş dile gelmiş. “Beni şeytana atacağına sen en iyisi başını bana vur, daha çok sevap kazanırsın” demiş.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 7132
GÜL İLE SOHBET
Hafta sonları bir arkadaşımla Hamamönünde bulunan “Gül Bahçesi”ne gideriz. Sanki Anadolunun bir ücra kasabasında, avlusu bir gül bahçesi gibi olan bir eve misafir gitmiş gibi oluruz. Gül ağaçlarının altındaki masada çay içerken muhabbeti demleriz.
Geçen Gül Bahçesinde arkadaşımı beklerken gül ile baş başa kaldım. Gül sanki benimle yarenlik etmek istiyordu. Ya da ben öyle zannediyordum.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 4392
FESLEĞEN İLE SOHBET
Bakanlığın kafeteryasında her masada bir fesleğen var. Çay içmeden önce mutlaka fesleğenin başını okşar, kokusunu içime çeker, onun uyarıcı ve yatıştırıcı havasıyla çayımı içerim.
Geçen akşam eve de bir fesleğen aldım. Evde yalnızız. Kendi kendime “Fesleğenle sohbet edeyim” ne de olsa o da benim gibi yalnız ve içine dönük bir yapısı var, dokunmadan tepki vermiyor. İran taraflarından gelmiş, kendini gurbette hissediyor. Mahzun, çok duygulu bir bitki, ilgisizliğe dayanamıyor ve hemen kuruyor. Fakat o kadar verici tabiatı var ki, canlıyken yapraklarından alsanız güzelliğinden ve özelliğinden bir şey kaybetmiyor. Kuruyunca bile yani kanının son damlasına kadar faydalı olmaya devam ediyor.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 7101
HAYATIN İÇİN NOTLAR
SEN DE BENİMKİNİ ELLE
Köylünün biri idrar yolları şikâyetiyle ürologa gitmiş. Ürolog, hasta köylüyü prostat şüphesiyle muayene etmiş. “Endişe verici bir durumun yok” demiş. Rahatlayan köylü sormuş, “Doktor borcumuz kaç lira?” Doktor adamın durumuna bakmış dönem için “kırk lira” demiş. Köylü itiraz etmiş. Çok pahalı değil mi doktor bey, bir elledin hepsi o kadar” deyince doktor düşünmüş izahı zor bir durum. Adama dönmüş “Sen de benimkini elle ben sana elli lira vereyim.”
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 5302
ÇAM AĞACI İLE SOHBET
Hafta sonu Abant’a gittik. Piknik alanına oturduğumuzda Abant Gölü’ndeki nilüferler gibi güzellikler içimize yayıldı. Gölün sükûneti, çevrenin yeşilliği ve tertemiz hava insana güzelliği, sadeliği, dinginliği sunuyordu.
Şehrin gürültüsünden, egzoz dumanından, kalabalığından uzaklaşmış Abant’ın bol oksijenli havasında huzuru hissediyordum.
Oğlumun isteği üzerine ormanın içinde tepeye doğru yürüdük. Yorulunca çok yüksek bir çam ağacının dibine oturduk. Fonda ormanın sesiyle kuşların şarkılarını dinledik. Abant Gölü muhteşem bir kartpostal gibi bize göz şenliği yaşatıyordu.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 5314
ORTAYA KARIŞIK AFORİZMALAR-8
Bir insanın sözleri ve davranışlarındaki tutarsızlığı görüyor ama halâ ona inanıyorsan, önce kendi tutarsızlığını sorgulamalısın.
** **
İyi ve doğruyu söyleyen ama yapacak karakterde olmayanlar, toplumun başına bela olurlar.
** **
Kişisel değil, kişilikli gelişimle insani hedeflere ulaşabiliriz.
** **
"Tüketicilik"in imajı zedelenince yanına "bilinçli" sözcüğünü eklen...di. Sonuçta tüketicilik bilinçlenmedi, bilinç tüketim malzemesi oldu.
** **
Gözle bakıyor, beyinle görüyor, kavramlarla anlamlandırıyoruz. Kavramları değiştirenlere dikkat! Dostu düşman, düşmanı dost gösterebilirler.
** **
Eskiler "Nazar manzarayı oluşturur" demişler. Nazarımıza dikkat edelim de manzaramız bozulmasın.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 4771
HATALI İLETİMDE BULUNMAK
“Bilmek ve anlatamamak” başlıklı yazımda bir iletişimdeki karşı taraftan kaynaklanan anlaşılamamanın nedenlerini yazmıştım.
Bu yazıda kişinin kendinden kaynaklanan ve iletişim bozukluğuna yol açan nedenler üzerinde duracağım.
1-Bir diyalogda doğru vurgu yapmamak yanlış anlaşılmamaya yol açabilir.
Bir nüfus sayımında görevliyim. Evin önünde duran çocuğa “Küçük, baban evde mi?” diye sorduğumda çocuk bana baktı sonra “Benim babam küçük değil ki büyük” dedi.
2-Deyimleri yanlış kullanmak maksadımızı karşıya iletmez.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 4272
BİLMEK AMA ANLATAMAMAK
Bir konuyu anlatıyorsunuz ama anlaşılamıyorsunuz. Sizden kaynaklanan sorunlar olabilir. Uygun iletişim biçimlerini kullanmıyor olabilirsiniz. Karşıdan kaynaklanan sorunlar olabilir.
Bu yazıda karşıdan kaynaklanan sorunlardan bahsedeceğim.
1-Karşıdaki kişinin algı düzeyi çok düşük olup sizin anlattıklarınız onun alıştığı kalıplardan farklı olabilir.
İlla odunum hikâyesi bu konuyu anlatan tipik örnektir.
Adam sürekli ormandan odun keser, eşeğe yükler, kasabaya götürüp satar. Yıllardır aynı işi yapmıştır.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 12756
ÇINAR AĞACI İLE SOHBET
Karaköy’deki kamu kurumunda verdiğim dersten çıkmıştım. Yürüyerek Sultan Ahmet’e geldim. İnsan İstanbul’da gezerken bir yandan tarihin sayfaları arasında dolaşıyor gibi diğer taraftan bir doğal güzelliğiyle bir masal şehrinin içindeymiş gibi hissediyor kendini.
Sultan Ahmet Camiinin etrafında bulunan banklardan birine oturdum. Kıpır kıpır bir şehir. Her milletten insan var. Camiye girip dua ettim. Sonra, dışarı çıktığımda, kadim dostum Mustafa Balkar aklıma geldi. Sultan Ahmet’te halı mağazasının olduğunu duymuştum. Telefon edip çay içmek için uğrayacağımı söyledim. Bana “halı mağazasını kapattığını emekli olduğunu ama beni gelip alacağını ancak bunun bir saate kadar zaman alacağını” ısrarlı bir şekilde söyledi.
- Ayrıntılar
- Durdu Güneş tarafından yazıldı.
- Gösterim: 6709
Sayfa 1 / 4