Bir ananın iki oğlu,
Bir amacın iki kolu.
O da ulu, bu da ulu
Azerbaycan - Türkiye...
Hukuk & Kültür ve Edebiyat Sitesi
Bir ananın iki oğlu,
Bir amacın iki kolu.
O da ulu, bu da ulu
Azerbaycan - Türkiye...
Bu Nasıl Bir Derttir Dermanı Yoktur
Bedenimde Değil Ruhumda Sızı
Görünmez Bir Yara Acısı Çoktur
Bedenimde Değil Ruhumda Sızı
Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Son yıllarda iştirak ettiğim veya etmediğim bazı şairler şöleninde uluslararası tabirini kullanmak moda oldu, bu kelimeyi kullanmak için 300’e yakın ülkenin bulunduğu dünya ülkelerinden hiç değilse 10 tanesinden yabancı şair görseniz ’Tamam, bu bir uluslararası şairler şölenidir.’ diyebilirsiniz ama bakıyorsunuz gelenlerin tamamı Türk. Üstelik bazı hallerde değişik 4-5 ülkeden bu şölenlere gelenlerde Türk Şairler, bunları yabancı bir ülkenin mensubu gibi takdim edemezsiniz.
Biz biber şerbetini içerek büyütüldük
Otsuz, susuz, gölgesiz topraklarda güdüldük
Her gün bir değirmene girerek öğütüldük.
Bu ne mantıksız oyun, bu ne ölçüsüz saha
Akşama gözlü girer, kör çıkarız sabaha...
Su bildiğin yürekler mermerden katı çıkar
Dost sandığın insanlar düşmandan kötü çıkar
Güneşi göre göre sen doğuya gitsen de
Vardığın her menzilde karşına batı çıkar.
Ben Milletim uğruna adamışım kendimi
Bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir.
Zulüm Azrail olsa, hep Hakk'ı tutacağım
Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir.
İmansız askerin,korkak paşanın
Bir boyuna bir de enine tükür.
Kaçarken vurulup yere düşenin
Bir leşine bir de kanına tükür.
Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabi farisi bilmem, dile minnet eylemem
Sırat-i müstakim üzre gözetirim rahimi
İblisin talim ettiği yola minnet eylemem
NE KADAR DA SABIRLISIN YÂ RABBÎ
Mal Senin..Mülk Senin..Buyuran Sensin,
Hükmünü, apaçık duyuran Sensin,
Yaratan.. Yaşatan.. Doyuran Sensin,
Yine de kulların, şeytana tâbî;
Ne kadar da sabırlısın.. Yâ Rabbî...
Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin
Oraya gitme demedim mi sana,
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?
Uyuyan göllere ay ışığında
Sevginin resmini çizsem kim anlar
Tomurcuk ayrılıp gül açtığında
Yağmurun saçını çözsem kim anlar
Aşktan yana söz duyunca,
Ben hep seni düşünürüm.
Uçsuz hayaller boyunca,
Ben hep seni düşünürüm.
Yıldızlar kayar yüceden;
Renkler sıyrılır geceden;
Yüreğim sızlar inceden;
Ben hep seni düşünürüm.
Anne ve Çocuk
O beyaz günün adı gül sürgünü doğumdur
İlk ses, ilk feryatla başlar hayatın cevri
İlk kıpırtı murattır, ilk göz açış onurdur
İlk tebessümde kışlar annelerin gül devri
İlk sarılış pür sevinç, ilk öpücük pür-nurdur
Karanfildir bir beyaz, çocukların çehresi
Annelerin akzambak yüreklerinde açan
Duyuldu mu balaların, menekşeli, ıtırlı sesi
Kelebektir anneler, kanatlanıp da uçan
Bir de adım atsa balalar; evlerinin gelir neşesi
İnsanların Dramı
Hilkatten bugüne her ne çektiyse
Zekâsı kıtlardan çekti insanlık.
Hazar zamanıysa, sefer vaktiyse
'Gel'lerden, 'git'lerden çekti insanlık.
Putçular put dikip dünyalar vurdu
Tezahürat arttı, tefekkür durdu
Firavun emretti, Nemrut buyurdu
Yürüyen putlardan çekti insanlık.