ahşaptı annem
ondandır
sıvalarının dökülmüşlüğü
saksısı olmadı sabahları çiçeklerini sulayacağı
acılarını suladı
bahçesiydi yüzündeki çizgileri
ölümler ekti
meyvesiydi göğsünde ki çocuğuna emziremediği sütü
kasabaydı annem
saçlarındaki rengarenk örtülerdi sokakları
çıkmaza uzanan
kalabalık değildi yüreği
gözyaşının taşıyacağı kadardı
hayallerindeki eve ölünce kavuştu
iki ağaçlı yol üzeri
hayallerinin üzerine basılmadan geçildiği
kederimdir içimdeki
merhaba diyerek geldiğim hayatına
elveda diyemeden gitmesi
şimdi sarılamadığım kadar sarılıyorum
koklayamadığım kadar kokluyorum
bana bıraktığı giysilerini
annem diyorum annem
hem de yüzünü görmediğim babam
Akif Tütüncü.