AY YILDIZIM
Gökte ay hilal
Ne muhteşem ya rab
Yanına yıldızını da katmış
Düşmüş şehidimin al kanı üstüne
Gökyüzü dar geliyordur muhakkak
Hukuk & Kültür ve Edebiyat Sitesi
AY YILDIZIM
Gökte ay hilal
Ne muhteşem ya rab
Yanına yıldızını da katmış
Düşmüş şehidimin al kanı üstüne
Gökyüzü dar geliyordur muhakkak
Ben sen o yok inan
Onca insan
Bizler varız diyoruz
Korona denen kabustan
Mahvettiyse dünya alemi
Kara gün kararıp kalmaz
Bu günler de geçecek biliyoruz
TEMİZLİKSE SAĞLIKTIR
Günaydın tüm insanlar
Elini yüzünü yıkar
Evini havalandır
Mutluluk dolu bakışlar
Tüm dünya çocukları
Haklarını bilmeli
Korunmalı özenle
Çocuk hakları gözetilmeli
Hazan mevsimiyle aşksın
İlkbahara dönsün yüzün
Sevgiye susamış gönlün
Şöyle dünyaya el salla
yalın ayak başı kabak
öte yandan bağrı açık
pırlanta gibiydi yürek
titrer dururken ürkekçe
Sevgilim üzülme gönlümü verdim
Naz edişindeki endamına yandım
Güllerden güzeldin sana vuruldum
Aşk bahçen gönlümdür seninle güzel
Yalvarma sakın boşuna
Kader gülmez artık sana
Yeter zulmün çaresizim
Zalime düşte gör sevdam
Nedir çektiğim elinden
Feryat figan etsem senden
Yüzüm gülmez oldu desem
Zalime düşte gör sevdam
HADİ SEN DE
Yazmak, çizmek gelmiyor içimden
Düşüncelerime gem vurulmuş derinden
Bir kopyadan ibaretse şu hayat müsvedde
Arasına karbon kağıdı koymasan da
Haberleri dinlemek istemiyorum artık
Vatana sevdalı yürekse iç burkuluşlar çok
Ne var ki hainlikten, zalimlikten bıktık, usandık
Dar geliyor yerin üstünden kabre giden yol da
Feleğin çemberinden geçen,
Sanırsın balla arı gibiydik
Özümde çiçektin açan,
Dünyalar dar gelmezdi tek
Belki konardın yüreğimin ortasına
Madem ki sevdiğini söyleyecektin!
Bir ömür boyunca,
Söylemeye neden cesaret edemedin?
Sevdiğine mi?
Sensiz geçen ömre mi, yanayım?
Söyle söyle Allah aşkına!
Ben sana mı?
Şu zifir gecede yine misafirinim ey gönül
Ne boranlar ne fırtınalar koptu yüreğimde
Boyun eğmedim, diz çökmedim toprağında
Sevda türkülerinin üstüne az ağıt yakmadık
Usanmadık ayazında, pes etmedik azabında
Sevda şerbeti ılık ılık aktı içimize
Tadını aldık keyiflendik, alamadık hüzünlendik
Aşka inandık, terk edilmiş iklimlerde
Sevdanın ne başını bulabildik,
Ne de sondu mahşer-i vuslata tutkumuz
Yakamozda bir bir söndürüldü aşk ışıklarımız...
Sen terk ettin ben senden hiç vazgeçmedim ey gönül
Ey çocuk
Mavi gözlerinde boncuk
Denizde toprak kokusu var
Yaradan’a her seferinde binlerce şükür
Koş kırlarda bahçelerde parklarda gündüz
Düşüncelere dalma yaşın erken biraz
Sen elma şekerine düşlerini bandır
Topla sokaktan oyunla sobelemeleri
Elbet sende büyüyeceksin bir gün ileri
Dağ dağ olduk savrulduk
Kor alev ateşlerde kavrulduk
Yediden yetmişe kahrolduk
Yıkıldı can evimize düştü yiğitler
Madendi taştı yer altında kömürdü
Yitip giden ancak onca ömürdü
Söyleyin bu acıya hangi yürek dayanır…
Ne kader, ne de ecelsin sevdiceğim
Seni olduğunca seviyorum aşkımsın
Bilirsin ki yalnızca senle öleceğim
Ses ver ki dudağın gönlüme değsin
Kuytu köşelerimde bile tek sen varsın
Üşümesin yazlarım, kışlarımda ilkbaharımsın
Yakamozlar aşkla gönül bahçeme dolsun
Ses ver ki dudağın gönlüme değsin
sevgi kalp ile özünde
ekmeğini taştan çıkardın
bir gün yüzü görmedin
elini öpmek isterim
o benim babam