Umut dergahında, ah o sabahlar
Ab-ı hayat akar, iç yakar bugün
Çömleğin kırılsın, oh olsun vahlar
Tazelensin hayat, taç takar bugün
Pınar yüzündeki, her damla yaşa
Bunaldığın anda, çattığın kaşa
Yüreğin yerinden, oynayan taşa
Dağındaki kuştan, göç akar bugün
Bu mağrur ruhumun, ikiz alemi
Peşinde gezdiğim, serabın demi
Bir göz atışında, yakan halini
Sararmış yaprağım, geç döker bugün
Rahmet tanda yağar, hikmeti yüce
Gönüle işaret, lütufmuş gece
Keramet sendeymiş, aşk verdin nice
Mutluluk; manolya, güç akar bugün
İstanbul diz çöker, sevdalar için
Denizinden bir iz, bırak gül için
Senin olman lazım, bir ömür için
Gözlerim maviye, aç bakar bugün
Dikenin sarınca, şeyda gülünü
Tenkit etmediğim, sevda çölünü
O 'hoşça kal' diyen, hazan gölünü
Fısıldayan sesin, kaç yakar bugün
Sevilay Çartık