Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

HAYATIN İÇİNDEN NOTLAR

Bir gün arkadaşlarla sohbet ederken konu döndü dolaştı. GDO’lu (genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar) yiyeceklere geldi. Hâkim ağabeyimiz H.Türe “GDO’lu yiyeceklerden bu topluma bir şey olmaz. Dolandırıcılığın bu kadar yaygın olduğu bir toplumda insanın bizzat kendisi GDO olmuştur” dedi. Yaptığı görev itibariyle belki o tür insanlarla sık karşılaşması bu tür düşünmesine yol açmıştı.

Bir an için çevremde duyduğum dolandırıcılık numaralarının ne kadar çeşitli olduğunu hatırladım. Bunları paylaşmak istiyorum. Dolandırıcılıktaki zekâ ile aç gözlülüğün getirdiği ahmaklık bir araya gelince ortaya renkli dolandırıcılık öyküleri çıkıyor.

VATANDAŞI DOLANDIRDIN SIRA MAHKEMEYE Mİ GELDİ?

Dolandırıcının biri telefon fihristini alır açar ve bir kadın hastalıkları uzmanı doktorun telefonunu çevirir.


“İyi günler ben Bay A. Benim hanımı muayene ve tedavi etmiştin. Sayende hanım kurtuldu. Sayende mutlu bir aile hayatı yaşıyoruz. Sana minnet borçluyum. Sana şükran borcunu ödemek istiyorum. Yoksa içim rahat etmiyor. Lütfen sizde benim size olan minnet borcumu ödeme konusunda beni rahatlatın” dedikten sonra “Bir kamu kurumunda sözleşmeli eleman alacaklar bana iki tane kontenjan tanıdılar. Ben bu kontenjanlara sizin önerdiğiniz iki kişiyi yerleştirerek şükran duygumu ifade etmek istiyorum, lütfen beni kırmayın” der. Israrla telefon numarasını bırakır.


Doktor iki yakınına bu numarayı verir. Dolandırıcı bir yerde buluşma randevusu verir. Güven vermek için bunları götürür, İşçi Bulma Kurumuna kayıt ettirir. Sonraki süreçte bunlardan kimseye söylenmemesi kaydıyla 5.000 TL. alır.

İşin arkası gelmeyince dolandırıldıklarını anlayan kişiler şikâyet ederler. Kişi yakalanır. Hâkim huzuruna çıkar.

Duruşmada sanık dolandırıcı “Hâkim bey, ortada bir sorun yok. Eğer beni tutuklamamış olsaydınız, bu gün onları işe başlatacaktım. Beni şimdi bırakın, size yemin ediyorum yarın onları işe başlatacağım” der.

Bu tür dolandırıcıları çok görmüş geçirmiş hâkim kızarak konuşur. “Ulan alçak! Vatandaşı dolandırdın, şimdi de mahkemeyi mi dolandıracaksın!”

HER ANNE DİYENE OĞUL MUAMELESİ Mİ YAPIYORSUN?

Ana cadde üzerindeki kuyumcunun önünde bir mersedes durur. Mersedesin arka koltuğunda ayağı alçılı bir bayan oturmaktadır. Kapıyı açar ve alçılı ayağını gösterecek şekilde oturur.

Mersedesten inen dolandırıcı, oradan geçen yaşlı bir kadını çevirerek “Teyzeciğim hanıma altın takılar alacağım. Ancak eşimin ayağı alçılı, kuyumcuya gidemiyor. Takıları bir bayan olarak beğenmemde bana yardımcı olur musun?” der.

Yaşlı kadın “Elbette evladım ne demek” diyerek memnuniyetle yardımcı olmak ister.
Dolandırıcı ve yaşlı kadın kuyumcuya girerler, değişik altın bilezikler ve zincirler denenir. Yaşlı kadın beğenilerini söyler. Adam sürekli yaşlı kadına “anneciğim” diye hitap eder. Bir miktar takıyı beğendikten sonra dolandırıcı ”Anneciğim birde bunları eşime göstereyim” diyerek altınları alır, arabaya gelir ve arabaya atladığı gibi uzaklaşır.”

Kuyumcu şaşırır. Yaşlı kadına “Oğlun niye gitti?” deyince, kadın “o benim oğlum değildi deyip durumu anlatır. Kuyumcu bağırır ” Her anne diyene niye oğul muamelesi yapıyorsun be teyzeciğim ”

STANDART SAPMA

Dolandırıcı eline telefon fihristini alır. Lüks bir lokantaya telefon eder. “Ben Bay B. Geçen sizde yemek yemiştik, harika yemeklerin var. Tadını hiç unutamadım. Ben turist rehberiyim, bu lezzeti turistlerde tatsın istiyorum. Bu lezzeti dünya tanımalı” dedikten ve sonra onun gururunu okşar konuşmaya devam eder.” 50 tane turist getiriyorum. Bir saat içinde bize şu yemekleri yapar mısın?”der.

Bu cazip teklifi alan lokantacı “elbette ne demek?” diye cevap verir.
Bu arada dolandırıcı bir döviz bürosuna telefon eder. Büronuzdan döviz alacağım. Ancak nakit parayı elimde taşımak istemiyorum. Hesap numaranızı verirseniz, oraya para yatıracağım. Hesabı kontrol edersiniz, geldiğimde yatırılan para kadar döviz alırım.”

Döviz bürosu “elbette ne demek” der.

Dolandırıcı yarım saat sonra ikinci kez lokantacıyı arar. “Ben turist rehberi Bay B. Turist kafilesini getiriyordum. Ancak araba bozuldu, yolda kaldık. Tamirciye telefon ettim. Ben öyle ezbere gelemem dedi. Şu hesaba şu kadar para yatırırsanız ancak gelirim, dedi. Çok zor durumdayız. Paranın bir önemi yok ama dağ başında kaldık. Gelince zaten lokantanızda yiyeceğiz. Paranızı da takdim ederim. Şu hesaba parayı yatırdığında sorun çözülecek.” diye lokantacıyı durumun vahametine inandırır. Lokantacı o kadar masraf etmiş, yemek hazırlamış parayı yatırmasa ciddi zarar edecek. Bu nedenle kendisine tamircinin hesap numarası olarak bildirilen dövizcinin hesabına parayı yatırır. Dolandırıcı dövizciden yatırılan para kadar döviz alır.

Sonradan dolandırıldığını anlayan lokantacı şikâyet eder. Birçok yeri de aynı usulle dolandıran kişi yakalanır.

Hâkim bu derece ustalıklı bir dolandırma işi karşısında “Niye zekânı doğru bir yolda kullanmıyorsun?” diye çıkışır.

Dolandırıcı pişkin pişkin cevap verir. “Herkesin aptal olduğu yerde, benim gibi bir standart sapma olacak hâkim bey”

UCUZ ETİN YAHNİSİ OLMAYACAĞINI BİLİRLER AMA

!980 li yıllarda Ankara’da Sağlık Müdürlüğünde Çevre Sağlığı Teknisyeni olarak çalışıyorum. Ulus’ta bir meşhur kasap var. Ucuz ve hileli et satıyor. Kimse kontrol edemiyor. Eline satırı alıp sağlıkçı, zabıta demiyor, kovalıyor.

Bu kasabı çok merak ediyorum. Yanıma bir meslektaşımı aldım, kontrole gittim. Hazır kıymadan numune alıyoruz. Kasap, kaşla göz arasında numuneyi değiştirmeye çalıştı ama başaramadı. “Bunu neden yapıyorsun? Dedim. Kasap sırıttı sonra pişkin pişkin “Bu halk, ucuz etin yahnisinin olmayacağını biliyor da, hakiki etin bir pahası olacağını bilmiyorsa bırakın ağabey, et yerine sakatat yesinler.”

Ne diyelim. Bizim diyeceğimizi Balzac demiş “Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.”

Durdu GÜNEŞ

 
 

 

Yorumlar  

 
htuztas
+1 # “Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.”htuztas 13-09-2012 19:56
Hepside birbirinden ilginç hikayeler.. H. Türe büyüğümüz de yıllardır aynı davalar ile muhatap olunca ister istemez tecrübeli ve öngörüleri sağlam oluyor.. Teşekkürler Durdu bey..
 

 

 
 
durdugunes
+2 # CVP: “Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.”durdugunes 14-09-2012 00:22
Alıntılandı htuztas:
Hepside birbirinden ilginç hikayeler.. H. Türe büyüğümüz de yıllardır aynı davalar ile muhatap olunca ister istemez tecrübeli ve öngörüleri sağlam oluyor.. Teşekkürler Durdu bey..

H.Türe abimiz hukuk mizahında önemli bir kaynak kişidir. Keşke anılarını yazsa. Hukuk mizahı hem hukukun gülümseyen yüzüdür hem de tecrübelerin yeni nesil hukukçulara mizah yoluyla aktarılmasıdır. Tüm hukukçu arkadaşlarımın hukuk mizahına katkı sağlamalarını diliyorum.
Yorumlarınızla manevi güç kattığınız için teşekkür ederim.
 

 

 
 
ilhankoruyucu

+1 # ''Dürüstlük elmas gibidir, aydınlıkta daha çok parlar ve değeri daha çok belli olur.''ilhankoruyucu 14-09-2012 21:47

Anlamlı, öğüt verici ve hayatın içinde kutlarım Durdu bey.Saygı ve selamlarımla.

Yorum Yapabilmek için Siteye Kayıt olmanız gereklidir.

Siteye Kayıt için Tıklayınız.