Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

KONYA ŞİVLİLİK GELENEĞİ 

Kur’ân’a göre dinî gün ve geceler, hac ve oruç gibi ibadetler, kamerî-ay yılına göre ayarlanmış, Allah’ın emriyle, aylar da göklerin ve yerin yaratıldığı günden beri 12 aya göre hesap ve tespit edilmiştir. Hicrî-kamerî takvime göre de yedinci ay olan Receb’in ilk perşembe gecesi Regâib Gecesi’dir. , Bu geceyi içine alan recep, şaban ve ramazan ayları yüce Allah’ın rahmeti, bağışlaması ve yardımın en çok olduğu aylardır.

Kandil, Rabbimizin ve Resûlü’nün mübarek saydığı gecelere, halkın ta’zîm için verdiği bir isimdir. Osmanlılar döneminde, II. Selim zamanından başlayarak minarelerde kandiller yakılarak duyurulduğu ve kutlandığı için bu gecelere Kandil-i Şerif denmiştir Yüzyıllardır kandiller camilerde okunan mevlid ve Kur’an’la, yapılan dua ve ibadetlerle canlı biçimde kutlanmaktadır. Hatta bir kandil kültürü, kandil simit ve çörekleri, kandil tebrikleşmesi gibi bir türe gelişti. Nebiler Serveri (sas), “Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyurarak bu zaman dilimlerinin önemine dikkatimizi çeker. O’nun “Allah’ım! Hakkımızda Recep ve Şaban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan’a eriştir.” diyerek Rabb’ine büyük bir coşku ve kalbî yönelişle dua ettiği bu günlerde, Allah’ın rahmet ve mağfireti, elbette diğer günlerden daha fazladır.

Kandil gecelerinin ihyası, Anadolu topraklarında, Türk milletinin gönül tellerinin değişik titreşimlerinde çeşit bulmuş, zenginleşmiştir. Kur’an ve Sünneti, gül yaprağını imbikler gibi saflaştırmış ve nice kokulara ulaşmış büyük Hak aşığı Celalettin-i Rumi nin Konya’sında
Regaib kandili, sabahında, Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz Saadetlerinin çocuklara olan aşırı sevgi ve merhameti sünnetini yaşatmak ve katledilen sevgili torunlarının gönüllerdeki acısını hafifletmek istercesine, çocukları sevindirmek, onların gönlünü almak, zengin fakir, yetim öksüz ayırt etmeksizin onlarla kucaklaşıp birliğin dirliğin barışın ve sevginin kaynağı olan Muhammed Mustafa’nın sevgisini, bu özel ay ve gecelerin önemini öğretmek ve taze dimağlara nakşetmek için bir vesile sayılmıştır.
Konya’da her mahallede Çocuklar sabah namazı sonrası toplanır ellerindeki torbalarla kapılar çalınır ev sahiplerinin kandilleri kutlanır ve ‘’Şivlilik’’ diye seslenirler. Ev halkı; çocukları bir ellerinde gül suyu diğer ellerinde, şekerler, kuru yemişler, kurutulmuş meyveler, helvalı bişi ile karşılar, onların ellerine başlarına gül Muhammed’in kokusunu saçar ve ikramda bulunup sevgi ile başlarını okşarlar.
Denilir ki; büyük mutasavvıflardan olan Ebûbekir Muhammed Şiblî bir Regaib gecesinde Cenab-ı Hakkın mü’minlere bahşettiği af ve merhametin büyüklüğüne şahit kılınmış ve sabahında bu müjdeyi her kapıyı çalarak Şibli’nin müjdesi olarak duyurmuş. Bu haberi alanlar Şibli’ye hediyeler sunmuşlar bu hediyelere ŞİBLİLİK denilmiş ve bu müjde her Regaib gecesi sabahında yaşatılmış zamanla adı ŞİVLİLİK olmuş.
Çocukların şivlilik toplamaları öğleye kadar devam eder, dolaşmaya yakın komşulardan başlanır, uzak semtlere kadar gidilir O sabahın büyükler açısından taşıdığı değer ise daha başka olur. Hemen her evde “bişi” adı verilen bir hamur yiyeceği yapılır, pekmezle yapılan un helvası ile akraba ve komşuların bilhassa fakir olanlarına dağıtılır. Eskiden “Bişi” yapılırken pek alışık olunmadığı için zeytinyağı yerine şırlan/şırlağan (susam yağı) kullanılır ve mutlaka perşembe günü pişirilip dağıtılırdı. Yapılması ve dağıtılması geciktirilmezdi. Bunun için Konya’da şöyle bir atasözü bile vardır. “Namaz geçtikten sonra şırlağan yağını başına dök.” Bu söz zamanında yapılmayıp geciktirilmiş işler için kullanılır.
Anadolu Türk İslamı bunun gibi daha nice kokular barındırır. Bu kokular Yunus’ların Hacı bayramların kokusudur.
 

                         Kemal Elitemiz

www.kemalelitemiz.com Sitesinden alınmıştır

Yorum Yapabilmek için Siteye Kayıt olmanız gereklidir.

Siteye Kayıt için Tıklayınız.