“Zevk-ü sefa” sokağında,
Kül rengi kaldırımlar,
Gövdesinde akan, binlerce yaşamdan,
Ayak izleri çalar…
Sokak lambalarına sığınmış umutlar,
Bir mezarlık gibi sıralıdırlar…
Meçhule uygun adım koşan ayaklar,
Mutlaka birinden,
Ya da kendinden kaçar…
Gözlerini ilkin,
Penceresiz evlerin,
Perdesiyle dans eden gölgeler selamlar…
Ve
Köşede soyunan kaldırım çiçeğinin,
Bir de,
Derdest edilen kapkara gözlerinin,
Kim bilir anlatacak, ne çok şeyi var?
Bir votka şişesinde,
“Odessa” lı kemancı,
İki metelik için “Korsakov” u boğazlar…
Sonra,
Gündüz uykusuna dalar da gece,
Kara düşünde nice,
Ölümü sayıklar…
“Zevk-ü sefa” sokağında ihtiyar ağaçlar,
Bir hiç uğruna vurulanlara ağlar…
Hayri BUYRUK
07.01.2007 / MENGEN
Yorumlar
Meçhule koşan
Ya da kaçan ayaklar efendim
Uygun adım da mı yapar bu koşma ve kaçma işini
.
Askelikten ve beden eğitimi derslerinden gelen çağrışımlar
Uygun adımın sanki başka birt şey olduğunu sıslıdıyor sanki?
.